Önce kedi gidecek
DTI ve TiD‘nin ortaklaşa düzenlediği “Unternehmer- frühstück zur Bundestagswahl” kahvaltı programına katılanlar, şimdiye kadar hiç kimsenin tanık olmadığı siyasi ve şahsi tartışmalara şahit oldu.
ESKİ KANKALARIN KAYIKÇI KAVGASI
Siyasi tartışma dediysem de öyle üst düzeyde entelektüel tartışma değil, daha çok kayıkçı kavgasına benzeyen, bir zamanlar eski arkadaşlarıyla beraber selfie çekip, kanka takılan daha sonra karşı mahalleye taşınan Melis Sekmen ile Isabel Cademartori ve yeşillerin yeni adayı Nina Wellenreuther arasında cereyan eden, sabah sporuna benzeyen bir tartışmaydı.
SAHTE NEZAKETLİ SAHTE GÜLÜCÜKLER
Mevzunun kopacağı, bir hadisenin olacağı izlenimi daha Melis Sekmen, kahvaltı salonuna girdiğinde etrafa saçtığı sahte nezaketli gülücükleri ve kendini belli eden kraldan daha çok kralcı tavırlarıyla belli olmuştu. “Hayırdır inşallah” diyerek kahvaltı öncesi üzerimize farz olan “prolog” bölümünü izleyip, ardından bir iki lokmalık sabah kahvaltısını atıştırdıktan sonra konukların sahneye çağrılmasıyla curcuna koptu.
GERGİN VE HUZURSUZ
Mevzunun esas derinliğini henüz kimse kavramadan Melis Sekmen zaman zaman gergin ama huzursuz, neredeyse yanından geçen garsona çatacak kadar tetikte olması dikkatlerden kaçmadı. Eli cebinde, çok rahatmış gibi etrafına “bi’şey yok, bi’şey yok” edası ile iktidar kanadına geçmenin dayanılmaz hafifliğini ve CDU’ya geçerek ne kadar doğru yaptığını göstermeye çalışıyordu.
AMAÇTA SABİT FİKİRLİ
Melis Sekmen bu tavırlarıyla güçlü ama mağduru oynarken, amaçta sabit fikirli, gözünü kırpmadan çoğunluğu Türkiyeli ve sosyal demokrat olan eski mahallesine Weihnachtsmarkt’lara kamyonla giren intihar komandoları gibi sorgusuz sualsiz dalacağını çok belli ediyordu.
TRENİ ÇOKTAN KAÇIRMIŞ
En iyi savunma saldırıdır parolasıyla Christian Schreider’in eleştiri bile sayılmayacak tespitlerine, “Ben Nazi değilim” diyerek isyan ederken bile üstenci tavrı, herşeyi kontrol altına alma eğilimi ve topluluğu kendi düşüncelerine göre manipüle etme gayretleri, kargadan başka kuş bilmeyen sosyal demokratların gözünde treni çoktan kaçırmıştı bile.
CHRİSTİAN SCHREİDER MASAYI DAĞITTI
Christian Schreider’in hariçten gazel okuyarak, bilardo masasındaki toplara vurup dağıtması gibi karıştığı tartışma, Melis Sekmen’in eski sempatik, ılımlı ve herkesin göz bebeği olduğu günlerden bugüne nasıl itici ve üstenci bir karaktere büründüğünü gösterirken, Isabel Cademartori tek kurşun atmadan, susarak savaşı kazandı.
DTI ve TiD‘nin ortaklaşa düzenlediği kahvaltı, dernekler tarihimizin en hararetli yüksek kalite ve elit toplantısı Ludwigshafen’deki köylü işadamları derneğine de ders olacak nitelikte gösterişli bir organizasyondu.
Nazım Hikmet Masalların Masalı şiirinde, “Su başında durmuşuz/ çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz. / Suda suretimiz çıkıyor / Önce kedi gidecek, kaybolacak suda sureti. /Sonra ben gideceğim,/ kaybolacak suda suretim” dizelerinde dediği gibi, her zaman önce ömrü ve hacmi az olanın gideceği bu dünyada, mecburen önce “Kedi gidecek”
Anlaşılan o ki, kavganın bitmesi için önce kedi gidecek..